Hakkımızda

Active veteriner grup kuruluşu olan merkezimiz, yılların deneyim ve bilgi birikimi ile kuruldu. Uzman veteriner hekim kadromuz ve deneyimli yardımcı çalışanlarımız ile; veteriner tıbbın sunduğu gelişmiş cihazlarla evcil hayvanlarınızın fiziksel ve psikolojik problemlerinin tedavisi ve önlenmesi için çalışıyoruz.

İletişim

@2020 Active Veteriner Kliniği

Pet Kuaför

25.12.2020 00:31

Köpeklerimizi, kedilerimizi küresel bir pandeminin yaşandığı şu günlerde, nasıl temiz tutacağız? Mikroplardan nasıl arındıracağız?Sirkeyle mi yıkasak, karbonatla mı fırçalasak?

Hepinize merhaba, hayatımızı kabusa çeviren şu Coronalı günlerde, evlerimizdeki minik dostlarımız ile ilgili endişeleriniz için bazı konulara açıklık getirmek istiyorum. Onları nasıl koruyacağız?Hastalık etkenlerini nasıl uzaklaştıracağız?

Öncelikle; insanlarda seyreden Corona virüs hastalığının kedi veya köpeğinizden geçmediğini bilin ve rahat olun. En azından şimdiye kadar böyle bir vaka yok. Kediler ve köpekler, şayet hem sokakta geziyor hem eve giriyorlarsa, o durumda hasta insanların gezdiği yerlerde gezmek ve o hastalık etkenlerini kendi vücutlarına temas eden yüzeyleriyle eve taşımak suretiyle risk taşıyabilirler. Peki  ne yapacağız. Öncelikle,gerekli önlemleri alıp,onların da temizlik ve hijyenine dikkat edeceğiz. Bunu nasıl yapacağımızı anlatacağım, ama asıl değineceğim konu stresden uzak durmamız gerektiği.  Stres ve hezeyandan uzak duracağız. Benim hasta sahiplerimin  içinde, Corona korkusundan, evindeki kedisini-köpeğini atmayı düşünenini hiç duymadım, ama ola ki böyle bir şeyi aklından geçiren varsa önce şunu bilsinler. Ev hayvanları ,bırakın size   Corona illetini bulaştırmayı, bilakis Coronaya karşı korurlar bile. Nasıl mı? Stresinizi  azaltarak. Biliyorsunuz stres tüm hastalıkların ve mikrobiyolojik hastalıkların en önemli nedeni. Stres, immun sistemi yani vücudun kendini koruyabilme ve hastalıklara karşı dirençli olma sistemini düşürür. Sürekli stres içinde olursanız, daha kolay hasta olursunuz. Oysa, evdeki hayvanlarımız ile vakit geçirdiğimizde, keyifli oluruz. Stresen uzaklaşırız. Onlar bizi eğlendirirken, aynı zamanda, inanın sağlığımızı da güçlendirirler.  Bunu unutmayalım.

Dezenfeksiyon nedir?Dezenfeksiyon, bir yüzeydeki patojen (hastalık yapıcı etken)sayısını azaltmak için, yapılan işlemdir.Farklı patojenler, etkili dezenfeksiyon  için farklı yaklaşımlar gerektirir. Yani, tek bir dezenfektanın, tüm patojenler için önerilmesi, mümkün değildir. Örneğin, protozoonal oositleri (yumurtaları)yok etmek için gerekli olan  buharlı temizliği bir kedinin derisine uygulamak mümkün mü? Elbette değil. Böyle bir uygulama ile oositleri   yani parazit yumurtalarını yok ederiz ama  beraberinde   kediyi  de yakarız.Bu arada protozoonun ne olduğunu açıklayaım. Protozoon, başka bir hayvanda veya insanda  parazit olarak yaşayan yada tek başına serbest olarak  yaşayabilen tek hücreli bir canlı. Dezenfeksiyonun çeşitli yöntemleri vardır. Bakteriler, viruslar ve diğer patojenler için, fiziksel etki(ısı, buhar),ultraviyole, kimyasal dezenfektanlar, alkol, Sodyum hipokorit(Çamaşır suyu), hidrojen peroksit(Oksijenli su), klorheksidin, iyotlu bileşikler, Soyum bikarbonat,asetik asit(ev sirkesi),Sitrik asit (limon suyu),Gümüş bileşikleri, Uçucu yağlar kullanılabilir.

Hadi şimdi, bu anlamda evde neler yapabileceğimize bir göz atalım. Mikotik yani mantar etkenleriyle ilgili  kontaminasyonlar (bulaşma) için, 60 derece  ısıda yıkamak yeterlidir.Yine , kedilerde etkili bir virus olan  Felin Calici virüsü inaktive etmek için, 60 derece ve üstündeki sıcaklık yeterliir.Calici virus, kedilerde akut üst solunum hastalığı ve ağız içinde ülseratif yaralarla seyreden kediler arasında bulaşıcı bir hastalıktır. 56 derece ve üzerindeki sıcaklıklar da Giardia kistlerini %99 öldürür.Giardia da bağırsaklarda yaşayan protozoon yapısında bir  parazittir. Protozoonun ne olduğunu biliyorsunuz artık. Ancak öte yandan, parvovirus, en az bir saat boyunca 80 derece sıcaklığa bile dayanır. Parvovirus ailesinin üyeleri, kedi, köpek ve insanları hasta edebiliyor. Ancak, her tür için ayrı etken hastalık oluşturuyor. Yani, köpek parvovirusu kediye geçmiyor. İnsana  da geçmiyor. Köpekte parvovirus, kusma ve kanlı ishallere sebep olan öldürücülüğü yüksek bir hastalık. Keza, kedide de halk arasında kedi gençlik hastalığı olarak bilinen kedi parvovirusu da ishal ve kusmayla seyreden ölümcül bir hastalıktır. Bu hastalıklardan, koruyucu aşılarla minik dostlarımızı koruyabiliriz.İnsanlar benim konum değil ama  5. Hastalık diye bilinen çocuklarda görülen hastalığın etkeni  de yine  bir parvo virus.

Konuyu dağıtmadan dezenfektanlara devam edelim. Alkoller de dezenfektan etki sağlar. Alkoller, hücre zarını, virus zarfını bozmanın yanında, proteinlerin denatürasyonu ve pıhtılaşmasını  da içeren bir etki moduna sahiptirler. Ancak, Virusidal etki açısından, etanol(etil alkol) zarflı virusların zarf yapısını bozarak etkili olsa da,  zarfsız virüslere karşı zayıf aktiviteye sahip olduğu bildirilmiştir. Parvovirus 5 dakika boyunca alkolle maruz kalmaya direnmiştir örneğin. Parvo virus, zarfsız bir virusdur. Calici virus da öyle.Adeno virus da zarfsızdır. Kuduz virusu, Köpek Distemper (Gençlik Hastalığı) virusu, Herpes virus,Corona virus zarflıdır. Bu zarf konusundan, önceki yazımda bahsetmiştim.  Bazı virusların yapılarını saran bir membran var. Yağ, protein ve karbonhidrattan ibaret bir yapı. Bazılarında yok. İşte bu membranlı olanlara zarflı deniliyor.  

Şimdi gelelim çamaşır suyuna. Sodyum Hipoklorit,yani çamaşır suyu, 100 yıldan fazla bir süredir dezenfektan olarak kullanılmaktadır. Geniş bir antimikrobiyel  aktivite, hızlı bakterisidal etki, suda çözünürlük , düşük maliyet gibi avantajları vardır.Etkinliği klor konsantrasyonu ve PH’sı ile ilgilidir. Viruslar, bakteriler, mantar ve protozoonlar  buna hassasdırlar.

Eczanelerden kolayca alabileceğiniz oksijenli su yani,Hidrojen peroksit de, Anerobik(oksijensiz ortamda yaşayan) bakterilere karşı, kontamine yaralarda kullanılır. Emboli riski nedeniyle kapalı yaralarda kullanılmamalıdır.

Klorheksidin de Eczanelerden bulabileceğiniz bir ürün. Antimikrobiyel etkisi alkollerden daha yavaş gerçekleşir.Felin Calici virusa karşı etkisizdir.

İyot, Gram pozitif ve negatif bakteri, mantar, protozoon  ve bir dereceye kadar virüslere karşı geniş spektrumlu aktiviteye sahiptir. Bakteri sporlarının imhası, 15 dakikadan daha uzun nemli temas gerektirir. Alkol ile birleştiğinde, sinerjik etkiye sahiptir. İyot, parvovirüsü öldürür.

Sodyum bikarbonat(bildiğimiz karbonat yani ), gıda ile temas eden yüzeyler için mevcut kimyasal dezenfektanlara göre, güvenlidir. %5 ve üzerindeki konsantrasyonu 1 dakika temas süresi içinde, gıda temas yüzeyinde, Felin Calici virus titesini %99 düşürür. Ancak, Listeria monocytogenes ,E.coli’ye ve Salmonella Typhimurium’a etkisizdir.

Asetik asit(Ev sirkesi), Ucuz ve kolayca temin edilebilen ev sirkesi, (%2,5-%5 lik) gıdalar için kullanılabilir. 25 derece oda sıcaklığında seyreltilmemiş sirkenin pH’sı 2.5 dur. Bu 1 dakikada Salmonella typhimurium’u azaltır.

Sitrik asit(limon suyu), %5 ‘lik asit çözeltisi, 55 dercelik bir ısıda Listeria monositogenleri 10 dakikada azaltır.

Uçucu Yağlardan , Kekik yağı Staphy. Aureus’ a etkilidir. İnsanlarda etkin,Staphylococcus aureus, Enterecoccus fecalis, E.coli, Candida albicans şeklinde dört oral patojen(hastalık yapıcı etken) için karanfil yağı, nane yağı, çayağacı yağı önemli inhibitör(azaltıcı) etki göstermiştir.Ancak bunlar kediler için toksiktir. 

Gümüş bileşikleri;  gümüş yüzyıllardır çatal bıçak takımı olarak antimikrobiyal etkisi nedeniyle kullanılmıştır. Gümüş, antibakteriyel, antifungal, antiviral etkilidir. Gümüş bileşiklerinin antimikrobiyal etkisi, salınan biyoaktif gümüş iyonu ve bunun bakteriyal veya fungal hücre zarlarıyla etkileşime girebilirliğiyle orantılıdır. Gümüş metal ve inorganik gümüş bileşikleri su, vücut sıvıları veya  doku eksudatları(yangısal sıvı) varlığında iyonize olur. Bakterilerin ve mantarların hücrelerinin içine gümüş  girdiğinde  hücrelerin enzim sistemleri ile etkileşime girer  ve irreverzibıl denaturasyon (geridönüşümsüz olarak  protein yapıların bozulması)gerçekleşir.Nanoteknolojideki son gelişmeler ile gümüş iyonlarından daha verimli nanopartiküler olarak saf gümüş üretimi mümkündür.Günümüzde çeşitli patojenlere, özellikle de mevcut antibiyotiklerle tedavisi mümkün olmayan  çoklu dirençli patojenlere karşı, saf gümüş kullanma stratejileri  geliştirilmektedir. Gümüş nanopartiküllerİ, virus bakteri ve mantar gibi mikroorganizmaların protein içeriğinin disülfür bağlarıyla etkileşime girer.Gümüş nanopartiklleri düşük konsantrasyonda toksik değildir. Metisilline dirençli Staphy. Aureus, Pseudomonas aeruginosa, ampisilline dirençli bakteriler de dahil olmak üzere en az 12 bakteri türü üzerinde antibakteriyel etkiye sahip olduğu saptanmıştır. Gümüş iyonları, invitro olarak Salmonella enterica ve kedi Calici virus aktivitesine karşı güçlü bir antimikrobiyel etkinlik göstermiştir. 2012 yılında , araştırmacılar, ( Woods ve arkadaşları)bir kedide, tümör çıkarılması ve radyasyon tedavisini takiben, dirençli bir yara enfeksiyonunu tedavi etmek için nanokristalin gümüş pansumanı yaparak, yönetimi zor bir cerrahi bölgeyi tedavi etmişlerdir.   

Şimdi bu kadar şeyden sonra neler yapabiliriz bakalım. Ev kedisi sahipleri şanslı. Kediler, zaten evden dışarı çıkmıyor. Ama, bazı kediler hem eve girip, hem sokaklarda gezebiliyor.Köpekler  için ise, yürüyüş bir ihtiyaç. 

Önlemlerimiz şöyle;

1- Onları tuvalet, egzersiz vs. ihtiyaçları için dışarı çıkarıp gezdirmek zorunda olduğumuzda, eve geldikten sonra , güvenli hale getirmeden evin içinde dolaştırmayacağız.Yani patileri başta olmak üzere, özellikle yerlere değen patilerini, ağız-burun vs. onlar için özel bir kedi-köpek şampuanı ile sileceğiz.Durulayıp, kuruladıktan sonra evde gezmelerine izin vereceğiz. 

2- Özellikle köpeklerimizi dışarıda dolaştırırken, burunlarının  sürekli yerlerde bir şeyler koklayıp, ağzına bir şeyler almalarına asla müsaade etmeyeceğiz.Unutmayalım,  Parvo viral enterit, Corona enteriti oral, Köpek Gençlik hastalığı ise  oral ve solunum yoluyla bulaşır.  Gerekirse bir yürüme eğitimi alarak, köpeğimizle yaptığımız yürüyüşleri bir egzersiz niteliğinde ve  tempolu gerçekleştireceğiz. Yürüyüş bitince, tasmayı çıkartmadan onu serbest bırakıp, çiş kaka yapmasına izin verebiliriz.Bunun için  15-20 dakikalık bir yürüşün  ardından 3-5 dakika yeterlidir.

3-Onların hastalık etkenleri ile kontamine olma ihtimali olan  yıkanabilir kıyafet, aksesuar vb. gibi   eşyalarını, en az 60 derecelik suda ve en az yarım saatlik sürede olmak üzere yıkayıp, o şekilde kullanacağız.

4-Mama kabı, su kabı, tuvalet kutusu gibi eşyalarını belli periyotlarda  bir 30 kısım suya karıştıracağınız 1 kısım çamaşır  suyundan hazırlayacağımız  dezenfektanla   yıkayabiliriz.( 1 lt suya, 1/3 çay bardağı çamaşır suyu)

5-Evimizde izde köpeğimizin yattığı yerleri, 1 lt suya karıştıracağımız 1 yemek kaşığı arap sabunlu su ile silebiliriz.

6-Ferah ve temiz bir oda için, yarım litre sıcak suya ekleyeceğimiz yarım çay kaşığı karbonat ve 1 çay kaşığı limon suyu ile hazırladığımız karışıma 3-4 damla yasemin, çam vs. uçucu yağlardan istediğimiz birini ekleyerek, doğal ve zararsız bir oda spreyi hazırlayabiliriz.

7-Kedilerimizi yıkayamadığınız için onları, tüylerinin arasına  karbonat döküp taramak suretiyle temizleyebiliriz.

8-Evde yaşayan köpeklerimizi, onlar için uygun  olan bir şampuanla 2-8 hafta ara ile yıkayabilirsiniz.

9-Köpek veya kedimizle aynı yatakta yatmayalım. Yatak odamızda olsalar bile, onlar kendilerine ait minderlerinde uyusunlar. Yanımızda yatmalarına izin vermeyelim.

 10-Kapımızın önündeki paspasımızı  1/10’luk çamaşır suyu ile dezenfeksiyon için ıslak tutabilir, eve girerken ayakkabılarımızı silerek, hem onlar hem kendimiz için dışarıdan hastalık etkeni taşımayı önleyebiliriz.

Benim aklıma gelenler böyle. Ancak yazının üst kısımlarında değindiğim dezenfektanları da doğru kullanım dahilinde kullanabilirsiniz. Sağlıkla kalın..